Yirmi yılını hapiste geçiren bir baba, özgürlüğüne kavuştuğunda kendini ve hayatını yeniden inşa etme çabası içerisine girer. Bu süreçte en büyük destekçisi olması gereken oğlu ile arasındaki yabancılaşmayı onarmak zorundadır. Küçük bir kasabada yaşamak zorunda kalan baba-oğul, sadece birbirleriyle değil, aynı zamanda kasabanın derin kökleri olan ırkçılık sorunlarıyla da mücadele etmek zorunda kalırlar. Film, bu çiftin hem kişisel bağlarını güçlendirme hem de toplumsal adaletsizliklere karşı koyma yolculuklarını samimi ve dokunaklı bir şekilde ele alıyor.